Tarih boyunca inşa edilmiş birbirinden ilginç birçok yapı görmüşsünüzdür. Ancak konumuz olan Saint Pierre Kilisesi kadar ilginç bir yapıya daha önce rastlamadığınızdan eminim.
Hatay’ın görülmeye değer yerleri arasında en önemlilerinden diyeceğimiz ve Hatay’a gelip de gezi listelerinin olmazsa olmazlarından Saint Pierre Kilisesi tarihin izlerini üzerinde taşıyor. Hristiyanlar için hac yeri olarak kabul edilen ve ilk mağara kilise olma özelliği taşıyan Saint Pierre Kilisesi bölge turizmi açısından da oldukça büyük bir öneme sahip.
Günümüze kadar ulaşabilmeyi başarmış Saint Pierre Kilisesi birçok şaşalı kiliseye benzemese de tarihi dokusuyla görenleri etkilemeyi başarıyor. Belki de ziyaret edenler arasında ”hmmm bu muymuş?” diyenler olabilir elbet ama Katolik Hristiyanlar için hac yeri olması ve ilk mağara kilise olmasının getirdiği önem bu yorumları örtmektedir. Özellikle Cehennem “Kayıkçısı Kharon Kabartması” kiliseye gidilince görülmesi elzem fantastik bir yapıdır.
St. Pierre Kilisesi’nin 2015 yılında tamamlanan restorasyon çalışması ile eski tarihi dokusuna kavuşması ve inanç turizmi potansiyelinin arttırılması hedeflendi.
Adana Anıtlar Bölge Müdürlüğü tarafından kabul edilen proje sonrasında aslına uygun olarak restore edilen Saint Pierre Kilisesi’nin tarihine bakacak olursak; Habibi Neccar Dağı eteklerinde yer alan ve MS 30’lu yıllarda, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St. Pierre’in Hz. İsa’nın ölümünden sonra Hristiyanlığı yaymaya çalıştığı yer olarak da önemli bir dini merkez. Mağaranın tabanında tahrip olmuş bir şekilde M.S. 4 ve 5. yüzyıllara ait mozaik kalıntısı vardır. Ayrıca bir altar, niş içinde mermer küçük St. Pierre’in heykeli, kutsal sayılan su, duvarlarında freskler, saldırı esnasında cemaatin gizlice kaçmasına yarayan tünel bulunmaktadır.Kilise, Romalılardan kaçanların savunma yapmak amacıyla 13 metre derinliğinde, 9,5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğindeki kayaları oymasıyla oluşuyor.
Kilise, Antakya’da bulunan Habib-i Neccar Dağı oyularak inşa edilmiştir. Dağın üzerinde bulunan küçük kayalardan çıkan sular, kilisenin içindeki bir havuzda toplanmaktadır. Hristiyanlar tarafından bu sular, vaftiz suyunun ilk kaynağı olarak kabul görmüştür. Hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından bu su şifa niyetiyle içilmektedir. Bin yıldan beri süre gelen depremler ve hasarlar yüzünden kayalardan çıkan suyun miktarında azalma meydana gelmiştir. Havuzun sonunda bir de tünel bulunmaktadır. Bu tünelin, ani bir baskın durumunda orada ibadetlerini yerine getiren Hristiyanların, kaçmaları için kullanıldığı söylenmektedir.
Hristiyanlar için önemli bir yere sahip olan ve dünyanın ilk kilisesi olarak da kabul edilen ve 1963 yılında Papa 4. Paul tarafından hac yeri olarak kabul edilen kilisede, her yıl Haziran ayında Katolik Kilisesi tarafından ayin düzenleniyor. Bu ayine Vatikan’dan temsilcilerin yanı sıra dünyanın dört bir yanından Hristiyanlar katılıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İl Özel İdaresi’nin girişimleriyle yapılan restorasyon ve çevre düzenleme çalışmalarıyla kilise turizm gezilerinin ilk adreslerinden biri olmuştur. Kentin turizmi açısından çok önemli bir öneme sahip olan kilisenin restorasyon çalışmasıyla üzerinde yer alan kayaların sabitlenmesi ve kilise içerisindeki mozaiklerin de ortaya çıkarılmasıyla birlikte dönemin kültürünün bugüne yansıdığı görülmektedir.
St. Pierre Kilisesi’nin tarihte birçok kez restore edildiği de biliniyor. Edinilen bilgiye göre,”MS 39-41 yılları arasında Aziz Petrus, kiliseye gelerek Hristiyanlığı yaymıştır. Kilise, 11. yüzyılda Bizanslılar tarafından restore edilmiş, 1860’lı yıllarda ise İtalyan Kapuçin rahipleri tarafından tekrar restore edilerek günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. 2015 yılında ise Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İl Özel İdaresinin başlattığı çalışmayla yeniden restore edildi. Kilisenin yıpranan yerlerinin yenilenmesi, tehdit oluşturan kaya parçalarının yerinden sökülerek daha güvenli bir hale gelmesi sağlandı.”
Hristiyan âleminin ortak mirası olan ve Hatay’ın turistik yerlerinin başında gelen Saint Pierre Kilisesinden “barış”, “huzur” ve “kardeşlik” sesleri yükselmeye devam edecek.
Hristiyan ifadesinin ilk defa kullanıldığı kilise olma özelliği de taşıyan yapı tüm ihtişamıyla yerli ve yabancı ziyaretçilerini de bekliyor.