Okuyucularımızın, HATİAB Hatay İş Adamları ve Bürokratları Derneği üyesi ve Türkiye’nin köklü bankalarından birinin Genel Müdürü olan şahsınızı daha iyi tanımaları için kendinizden söz eder misiniz?
Çoğu üst düzey olmak üzere yurt içi ve yurt dışında birçok farklı kurumdaki 20 yılı aşkın bankacılık tecrübemin ardından Şubat 2016’dan bu yana, Türk bankacılık sektöründe köklü hikâyesi ve değerleriyle öne çıkan, “Anadolu Bankacılığı” misyonuyla ülkemizin her köşesinde üretenlerin ve tasarruf sahiplerinin yol arkadaşı olan Şekerbank’ın Genel Müdürlük görevini yürütüyorum. Evli ve iki çocuk babasıyım.
Günümüz koşullarında Türkiye’de bankacılık sektörünün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
2016’da ekonomik aktiviteye hız kestiren beklenmedik olayların etkisiyle bilanço büyüme oranlarında önceki yıla göre düşüş olsa da, ekonomi yönetiminin aldığı sağduyulu tedbirlerin de desteğiyle sektörümüz, reel sektörle aynı gemide olduğunun bilincinde, sorumlu bir şekilde hareket ederek, ekonomik aktiviteyi mümkün olan en uygun koşullarda finanse etmeyi sürdürmüştür.
Sektörümüzün güçlü mali yapısı, ekonomiye duyulan güvenin önemli bir unsuru olmaya devam etmektedir. Ayrıca, ekonomi yönetiminin de sektörümüzün plasman kabiliyetini artırması yönünde aldığı tedbirleri çok önemsiyoruz. Teminat bulmakta zorlanan ticari ve KOBİ müşterilerin Kredi Garanti Fonu (KGF) ile desteklenecek olması gibi nakit sıkıntısı çeken KOBİ’ler ve ihracatçı reel sektöre yönelik düzenlemelerin hükümetimizin ajandasının üst sırasında yer alması, ekonominin çarklarının daha güçlü dönmesinde önemli rol oynayacaktır.
Şekerbank likitidesi en yüksek bankalardan biri. Proje bazında desteklediğiniz sektörler hakkında bilgi verebilir misiniz? Kritik bir süreçten geçtiğimiz bu günlerde önümüzdeki günlerde özellikle KOBİ ve tarım sektörlerine yönelik yeni finansman projeleriniz var mı?
Şekerbank olarak kuruluşumuzdan bugüne 63 yıldır, sorumlu bankacılık anlayışımızla kendimizi müşterilerimiz ve ülke ekonomisi ile birlikte bir bütün olarak gördüğümüz için, şartların gerektirdiği özveriyi her zaman göstermeye çalıştık ve bugün de aynı sorumluluk duygusuyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Bugüne kadar ülkemizdeki birçok firmanın büyümesinde rol almış bir banka olarak, desteğimizle büyüyen ve üretime katkı sağlayan tüm çiftçi, KOBİ ve ticari müşterilerimizi en büyük zenginliğimiz olarak görüyor; onlara yol arkadaşı oluyoruz.
71 il ve 100’e yakın merkez dışı ilçeye yayılmış köklü şube ağımızla üreteni destekliyoruz.
Ticaretin finansmanında geçmişten gelen marka bilinirliğimizin verdiği güç ile ihracat yapan firmaları ve istihdam sağlayan yatırımları yalnızca büyük şehirlerde değil Anadolu’da da desteklemeye devam ediyoruz. Ticari bankacılık tarafında, özellikle istihdam sağlayan yatırımların ve üretim kaynaklı döviz girdisi sağlayacak projelerin finansmanına öncelik veriyoruz.
Sektörün son yıllarda odaklandığı KOBİ, esnaf ve tarım bankacılığında yaygın bir müşteri tabanımız ve köklü uzmanlığımız bulunuyor. KOBİ ve tarım kredilerine toplam krediler içerisinde ayırdığımız pay, sektör ortalamasının 2 katı civarında, yüzde 54’ler seviyesinde bulunuyor. Ekonominin ve üretimin bel kemiği olan KOBİ’lerimize, esnaf ve işletmelerimize verdiğimiz desteği artırarak sürdürüyoruz.
2016 yılında en yüksek performansı 63 yıllık uzmanlığımız doğrultusunda yine tarım kredilerinde gösterdik. Bankamızın kuruluş misyonu olan sürdürülebilir tarımsal üretimin finansmanı için başlattığımız ‘Aile Çiftçiliği Bankacılığı’ kapsamında 2015 ve 2016 yıllarında toplamda yaklaşık 68 bin çiftçi ailesine ulaşarak 1,8 milyar TL finansman sağladık.
‘Anadolu Bankacılığı’ misyonumuz doğrultusunda üretimi desteklemeye devam edeceğiz.
Diğer taraftan, yüzde 70’i Anadolu’da bulunan, çoğu yarım asırdır aynı yerde hizmet veren köklü şube ağımız sayesinde tabana yaygın birikimlerin güvenilir adresi olmaya devam ediyoruz.
Şekerbank, 2009 yılında Türkiye’nin enerji verimliliği finansmanı alanındaki ilk bankacılık ürünü olan EKOkredi’yi geliştirerek sürdürülebilir kalkınmanın finansmanında sektörümüze örnek oluşturmuştur. Enerji verimliliği alanında bugüne dek 732 milyon TL’nin üzerinde finansman desteği sağlayarak 87 bine yakın kişiyi enerji tasarrufu ile tanıştırdık. EKOkredi ile yapılan enerji verimliliği yatırımlarıyla 26 milyar kilowatt-saat enerji tasarrufu elde edilirken, 5.5 milyon ton karbondioksit salımını engellendik. Toplamda bugüne kadar 123 bini aşkın konutun yalıtıldığı EKOkredi kapsamında 226 milyon metreküp doğal gaz tasarrufu gerçekleşmesini sağladık. 2018 sonuna kadar 45 bin kişiyi daha enerji verimliliği ile tanıştırmayı ve sürdürülebilir kalkınmanın finansmanındaki öncü rolümüzü korumayı hedefliyoruz.
Kısacası, önümüzdeki dönemde de, Türkiyemizin potansiyelini yansıtan sürdürülebilir büyüme hızına ulaşmak için var gücümüzle üretimi, ticareti, yatırımları ve ihracatın finansmanını desteklemeye; üreten Anadolu’nun ve elbette Hatay iş dünyasının yanında olmaya devam edeceğiz.
Şekerbank’ın, Türkiye’de ilk ve tek olan mikro finansman projesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ülkemizde bankacılık sistemine dahil olmamış 15 milyona yakın kişi bulunuyor. Bunun 600-700 bini esnaf ve mikro işletmelerden oluşuyor. Bu fotoğraftan yola çıkarak, 2006 yılında Türkiye’de bir ilk olarak başlattığımız mikrofinansman projesini, 2015 yılında bu alanda uluslararası tecrübesi bulunan International Projekt Consult GmbH danışmanlığı ile daha da geliştirdik. Şekerbank olarak, daha evvel hiç banka ile çalışmamış ve bankacılık kaynaklarına ulaşmakta zorluk çeken esnafımıza ve çiftçimize, Türkiye’de ilk ve tek olan bir mikro finansman modeli ile kredi veriyoruz. Yüz yüze iletişimle gerçekleştirilen ve nakit akışına dayalı ilerleyen bu model ile finansal erişimi yaygınlaştırıyoruz.
Finansal kapsayıcılığın artırılmasında kırsalda kadın girişimciliğinin desteklenmesi büyük önem taşıyor. Anadolu’daki kadınlarımızın yüzde 55’i bankacılık sistemine dahil değil ve özellikle kırsal bölgelerde kadın girişimciliğinin desteklenmesi, kırsaldan kente göçün önlenmesi ve yerel kalkınmanın sağlanması açısından da hayati öneme sahip bulunuyor. Bu bağlamda, finansal kapsayıcılığı artırmak için son bir yılda yaklaşık 7 bin 500 kadın girişimciye 300 milyon TL finansman sağladık.
Bankacılık hizmetlerine dahil olmayan özellikle kırsal bölgelerdeki esnaf ve çiftçilerimizin mikro finansman yöntemiyle finansal kaynaklara erişimini artırmayı ve kredi portföyümüzü daha da tabana yayarak finansal kapsayıcılığı artırmayı amaçlıyoruz.