Ana Sayfa / Dergide Bu Ay / ERDAL ATA – HATAY VALİSİ

ERDAL ATA – HATAY VALİSİ

“Hatay ilimizin müthiş bir potansiyeli olduğunu gördüm desem haksızlık etmiş olmam sanırım. Bir bakıyorsunuz uçsuz bucaksız verimli ovaları, Ortadoğu’ya açılan limanı, havaalanı, sanayisi, tarihi geçmişi, farklı inançları, etnik kökenleri ve kültürel zenginliği ile adeta Türkiye’nin özeti olan muhteşem bir il”

Bildiğiniz gibi Hatay İş Adamları ve Bürokratları Derneği olarak Hatay’ın tanıtımı amacıyla hazırladığımız Hatay Mozaik dergimizin 3. sayısını yayına hazırlıyoruz. Dergimiz 15.000 tiraj ile bürokrasi, siyaset ve iş dünyasının önemli noktalarına ücretsiz olarak dağıtılıyor. Dergimiz hakkındaki görüşlerinizi rica edebilir miyiz?
Günümüzde medya kuruluşları; kamuoyu oluşturan, ulusal ve uluslararası bağlantıyı kurarak yerel kültürün, global kültürle kaynaşmasını temin eden aynı zamanda kitleleri yönlendirebilen bir güce sahiptir. Bu nedenledir ki ortak kanaat olarak medya, “Dördüncü Kuvvet” kabul edilmektedir.
Öte yandan yerel medya ise bulunduğu yörenin sorunlarını izleyen, kamunun iş temposu içerisinde gözden kaçırdığı aksaklık veya bazı sorunları gündeme getirerek çözümü konusunda uyarı vazifesini yerine getirmek gibi bir fonksiyon icra eder.
Yerel medya aynı zamanda adeta toplumun kılcal damarlarına kadar inebildiği için devletle millet arasındaki köprüyü en sağlıklı şekilde kurabilen iletişim organlarıdır.
Bu açıdan bakıldığında derginizin, yerel ve ulusal iş dünyasının çalışmalarını, iş dünyasındaki son gelişmeleri okuyucularıyla objektif ve düzeyli bir üslupla buluşturduğu kanaatindeyim. Bu durum eminim ki okuyucularınız tarafından da takdir edilmektedir. Derginizin bu çizgisini koruyarak yayın hayatını sürdüreceğine tüm kalbimle inanıyorum.
Bu düşüncelerle bölgemizde gerek iş dünyasının nabzını tutan gerekse haber boyutu ile önemli bir görev üstlenen Hatay Mozaik derginizin çok değerli yöneticilerine ve çalışanlarına teşekkür eder, okuyucularınıza sevgi ve saygılarımı sunarım.

Daha önce görev yaptığınız bölgelerde halkın size olan sevgisi biliniyor. Hatay’da da göreve başlamanız ile bölge halkı ile çok uyumlu bir ilişki kurdunuz, halk tarafından seviliyorsunuz. Bunu neye borçlusunuz?
Hatay ilimizin müthiş bir potansiyeli olduğunu gördüm desem haksızlık etmiş olmam sanırım. Bir bakıyorsunuz uçsuz bucaksız verimli ovaları, Ortadoğu’ya açılan limanı, havaalanı, sanayisi, tarihi geçmişi, farklı inançları, etnik kökenleri ve kültürel zenginliği ile adeta Türkiye’nin özeti olan muhteşem bir il.
Yüzyıllardır süren kardeşlik ikliminin oluşturduğu hoşgörüsü ve onlarca medeniyetin izlerinin bıraktığı kültürel birikimin müstesna bir bileşimi olan il. Zengin mutfağı, farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan el sanatları, endemik bitki örtüsü ve doğal ürünlerin hala geleneksel şekillerde imal edildiği bir tabiat harikası il.
Tüm bu özelliklerinin yanında çalışkan ve güler yüzlü insanı, kim olduğuna bakmaksızın sevgi ve barış paydasında gönüllerini birbirine açan inanç temsilcileri ve sırt sırta ibadethanelerinde aynı dualara amin diyerek huzur içerisinde ibadet edilen 3 semavi dinin buluştuğu medeniyetler merkezi bir il.
Böyle güzel bir ilde bizlerin varlık nedeni vatandaşlarımıza hizmet etmektir. İnsanların devlete değil devletin vatandaşa ve topluma hizmet etmesi, bireyin mutluluğu ve refahı için çalışması anlayışını uyguladığınız zaman ortaya çıkan “vatandaş odaklı yönetim anlayışı” sonucunda halkımızla aramızdaki bağ daha sıcak ve güçlü oluyor.
2016 yılı eylül ayında atandığımız Hatay ilimizde de bu anlayış çerçevesinde insanımızın refah düzeyini ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla ihtiyaç duyulan yatırımları hayata geçirmeyi amaçlıyoruz.

Amanos Tüneli bölgeye ekonomik açıdan ciddi bir ivme kazandıracak. Bu projelerin son durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Amanos Tüneli Projesi; Gaziantep, Kahramanmaraş ve Kilis illerimizin İskenderun Limanı ile irtibatını sağlayacak stratejik bir projedir. Amanos Dağları’nın kuzey ve güney ucundan sağlanan Güney Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki şehirlerin ve Kahramanmaraş bağlantılı Doğu Anadolu Bölgesi’nin ulaşımı, Dörtyol- Hassa güzergâhındaki Amanos Dağları’nı aşacak olan yol projesi ile sağlanacaktır. Projenin hayata geçmesiyle Hassa-İskenderun arası ulaşım süresi yaklaşık 1 saat kısalacaktır. Tünel Projesi bölgede üretilen gerek sanayi gerekse tarımsal ürünlerin ihracatında maliyetlerin düşürülmesine, rekabet gücünün artırılmasına ve verimsiz arazilerin sanayi faaliyetlerine açılmasına imkân verecektir.
Gaziantep – İskenderun arası
221 km’den 136 km’ye
Kahramanmaraş-İskenderun arası
186 km’den 151 Km’ye
Kilis – İskenderun arası
153 km’den 113 km’ye inecektir.
Yüklenici firma tarafından 18.04.2013 tarihinde proje çalışmalarına başlanmıştır. Koridor seçimi ve etüt alımı tamamlanarak 16.09.2014 tarihinde yatay ve düşey güzergâh planları ve akabinde kavşaklar, Karayolları Genel Müdürlüğümüzce onaylanmıştır. Ayrıca; Tünel 1,2,3 kesin projeleri ve Tünel 1, 2,3,4 kesin portal projeleri onaylanmış olup Tünel 1, 2 ve 3’e ait elektro mekanik projeleri onay aşamasında bulunmaktadır. 2017 yılı yatırım programına alınması için teklifi yapılmıştır.

HATİAB Başkanımız Sayın İbrahim Güder Bey’in Hatay’da işsizliği ortadan kaldırmak ve yeni yatırım alanlarının oluşması için çeşitli projeleri var. Bunları da zaman zaman kamuoyu ile paylaşıyor. Mesela “Yerli Otomobil Kesinlikle Hatay’da Üretilmeli” , “Amik Ovasında Akıllı Tarım ile en az 100 milyar euro ihracat yapabiliriz” gibi. Devletin Hatay’da bu konularla ile ilgili projeleri var mı?
Türkiye’nin özellikle son yıllarda ekonomik ve siyasal olarak Ortadoğu’da güçlü bir ülke konumuna gelmesi Hatay ilinin bölgede etkinliğini artırmıştır. Hatay; sahip olduğu tarih, kültür ve medeniyet birikimiyle dünyada benzeri pek az olan bir ilimizdir. Verimli toprakları, elverişli iklimi ve yakın bir gelecekte tamamlanacak olan sulama projeleri ile Hatay tarım sektörü daha da güçlenecektir. Ancak geçmişte sahip olduğu ihtişamın devam ettirilmesi, hatıraları bir kenara bırakıp geleceğe dair hedeflerin ortaya konulması, daha sonra da belirlenen bu hedeflerin peşinden gidilmesi gerekiyor.
Bereketli toprakları sayesinde yılda birkaç ürün almaya elverişli olan Amik Ovası’nda kış aylarında su baskınları, yaz aylarında ise sulama sorunu yaşanmaktadır. Halen inşa halinde olan ve 2017 yılı sonunda su tutulmaya başlanacak Büyük Karaçay ve Reyhanlı Barajı bitirildiğinde ovadaki ekonomik olarak sulanabilen arazi oranı %92’lere ulaşacaktır.
Nüfusumuzun yaklaşık % 30’unun tarım sektöründe çalıştığı ve kırsal alanda yaşadığı düşünüldüğünde kırsal kalkınmanın ne kadar önem taşıdığı daha iyi anlaşılır. Zira kırsal kalkınma; tarımdan sanayiye, çevreden turizme, istihdamdan örgütlenmeye kadar geniş bir yelpazede, kırsal alanda yaşayan toplum kesiminin ekonomik sosyal ve kültürel yönden gelişmesini ifade etmektedir.
Türkiye yaş sebze meyve ihracatının % 22’sinin gerçekleştiği ilimizde, özellikle markalaşma ve ihracat odaklı planlama için tüm paydaşların katılımı ile ulusal ve uluslararası tarım politikaları dikkate alınarak Hatay İli Tarım ve Kırsal Kalkınma Stratejik Planı hazırlanmıştır.
Plan kapsamında:
 Tarım sektöründe nitelikli insan kaynaklarının ve insani gücün geliştirilmesi,
 Zeytin, zeytinyağı, narenciye ve pamuk sektöründe ihracata uygun üretim miktarını artırmak ve markalaşmak,
 Bağ-bahçe bitkileri, tarla bitkileri ve tıbbi ve aromatik bitkiler yönünden ilin bölgede önemli üretim merkezi olması,
 İl genelinde hayvancılık ve su ürünleri yetiştiriciliğinin geliştirilmesi,
 İl genelinde organik ve sertifikalı tarımın geliştirilmesi,
 Sulanan arazi miktarının artırılması ve sürdürülebilir tarım için çevrenin ve biyoçeşitliliğin korunması,
 Tarımsal sanayinin geliştirilmesi, tarımsal pazarlamanın güçlendirilmesi ve çiftçi örgütlerinin etkinleştirilmesi,
 Kırsal alt yapının iyileştirilmesi ve kırsalda yaşam kalitesinin yükseltilmesi amaçlanmaktadır.
Planda yer alan hedeflerin ve faaliyetlerin gerçekleşmesi durumunda ilimizde eski ifadesi ile köylerde, büyükşehir olduktan sonra tüm ilçe ve mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızın sosyo-ekonomik kalkınmasına katkı sağlanması amaçlanmaktadır.
Öte yandan bölgemiz, sıvı çelik ve yassı mamul çelikte en büyük üretici durumundadır. Bu konuda ilimiz ve bölgemizde demir-çelik konusunda bir kümelenme mevcuttur. Bölgemiz 16.4 milyon tonluk sıvı çelik, 6.5 milyon ton yassı çelik üretim kapasitesine sahiptir.
İlimizde mevcut sınai faaliyetlerin organize bir şekilde sürdürülebilmesi için kurulu olan Antakya, İskenderun, Payas OSB’leri faaliyetini sürdürürken; gelecekte Amanos Tüneli, Hassa OSB ve benzer etkenler devreye girdiğinde daha geniş vizyonla meseleye yaklaşmak gerekecektir. Bu anlamda İskenderun’a 2. OSB, Erzin, Enek ve Kırıkhan’a yeni OSB’ler kurulmaya başlanmıştır.
Ayrıca İskenderun ilçesinde 1966 yılından itibaren ilk Türk filtre fabrikası kurulmuş ve filtre sektöründeki dışa bağımlılık sona erdirilmiştir. Bugüne kadar çoğunlukla İskenderun ilçemizde olmak üzere toplam 15 adet önemli büyüklükte her tür filtre üretimine uygun fabrikalar yapılmış olup bu tesislerde ülkemiz filtre ihtiyacının % 63’ü üretilmektedir. İlimizdeki fitre sektöründeki kümelenme, filtre yan sanayisi olan conta sanayisinin de gelişmesini sağlamıştır.
Tüm bunların yanı sıra Hatay bütün taşımacılık arterlerinin kesiştiği noktadadır. Ortadoğu’ya karayolu, denizyolu ve demiryolu ile açılan tek ildir. Hatay, Türkiye’nin 2. büyük karayolu nakliye filosuna sahiptir. İlimizin doğu-batı ve güney-kuzey ekseninde önemli bir konumda bulunması, ulaşım imkânlarının tamamına sahip olması, özellikle İskenderun Limanı ve bölgede bulunan iskele ve limanları ile önemli bir lojistik imkâna sahiptir.
Anlaşılacağı üzere, Hatay ili ülke ekonomisine gerçekten çok ciddi katkılarda bulunan ve çok daha fazla katkıda bulunma potansiyeli olan özel bir ildir. Bu potansiyeli artıracak her çalışma ve girişime destek vermekten mutluluk duyarız.

Hatay on binlerce yıllık tarihi birikimi doğal güzellikleri ve muhteşem yemekleri ile turizm açısından çok önemli özelliklere sahip bir ilimiz. Başkanımız Sayın İbrahim Güder Bey’in şöyle bir söylemi var: “Hatay’da yılda 5 milyon turist hayal değil”. Valilik olarak bu doğrulta turizm ile ilgili projeleriniz nelerdir?
Öncelikle bu vesile ile sizlerle kısaca ilimizin değerlerini paylaşmak istiyorum.
 Hatay; M.Ö. 5500 yılından bu yana yerleşim bölgesi,
 Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan, Ortadoğu’nun da Anadolu’ya, Akdeniz’e ve Avrupa’ya açılan kapısı,
 Başka bir Akdeniz ülkesi ile sınır komşusu olması, iki hudut kapısının ve İskenderun gibi önemli bir limanın varlığı,
 Anadolu’nun ilk camisi olan ve hem de Müslüman ve Hristiyan dünyası için ortak değer olan Habib-i Neccar Camii’nin olması,
 Dünyanın ilk mağara kilisesi olan St. Pierre Kilise’sinin olması,
 Hristiyan adının ilk defa konuşulduğu ve kabul edildiği yer olması,
 Farklı din, etnik köken ve kültürlerin merkezi olması,
 Binlerce yıldır bu bölgede yaşayan değişik kültür, dil ve dine sahip toplulukların barış içinde yaşaması,
 Cami, kilise, havranın aynı mahallede, aynı yerde ve hatta sırt sırta yüzyıllardır sorunsuz bir şekilde varlıklarını sürdürmesi,
 Ocak 2015’te açılan 32.754 metrekare kapalı alana sahip müze ile dünyanın en büyük arkeoloji müzesine sahip olması,
 Dünyanın geceleri ışıklandırılan ilk caddesine sahip olması,
 Kültürel zenginliğin yöresel mutfağa, el sanatlarına, yaşam biçimine olumlu etkileri,
 Ve nihayet 10 ay 21 gün süre ile bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürdükten sonra Büyük Atatürk’ün üstün diplomasi yeteneği ve devlet adamlığı sayesinde resmen ve fiilen 23 Temmuz 1939 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 63’üncü vilayeti haline gelmesi ile gerçekten çok özel bir ilimizdir.
Bugün itibariyle dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan turizm faaliyetlerinde bulunmaktadır. Türkiye turist sayısı bakımından bundan ne kadar pay alıyor? Ortalama 30-35 milyon arası. Sahip olduğumuz; kültürel mirası, tarihi derinliği, deniz, termal enerji birikimlerini, yaylaları, ormanları, mutfakları iyi değerlendirmemiz gerekmektedir.
2023 Turizm Stratejisine göre Hatay; “İnanç Koridoru” kapsamına alınmış ve 2023 Türkiye Turizm Strateji Kavramsal Eylem Planında ’’İnanç Odağı’’ olarak belirlenmiştir. İlimizde, Samandağ Turizm Bölgesi, Arsuz Kıyı Bandı Turizm Merkezi, Belen Güzelyayla Turizm Merkezi olmak üzere turizm yatırım bölgeleri oluşturulmuştur.
Bizler de Hatay Valiliği olarak dünyadaki turizm pastasından daha fazla pay alabilmenin ve turizm sektöründe rekabet edebilmenin tek yolunun kültür ve turizm değerlerinin tanıtımının özenli ve etkin bir şekilde yapmaktan geçtiğini biliyor; belirlediğimiz hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz.
Bu kapsamda dünyanın en büyük mozaik müzesi olacak şekilde Hatay Arkeoloji Müzesi hizmete açıldı. Habib-i Neccar Camisi meydan düzenlemesi tamamlandı. Dünyanın ilk mağara kilisesi St. Pierre Kilisesi’nin restorasyon çalışması tamamlandı. Türkiye’de hiç örneği olmayan Tıbbı ve Aromatik Bitkiler Müzesi kuruldu. St. Simone Manastırı’nın çevre düzenlemesi yapıldı ve ören yeri statüsüne kavuşturuldu. Çevlik Örenyeri çevre düzenlemesi ve yürüyüş yolu tamamlandı.
Ayrıca Payas’ta Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nin restorasyonu tamamlandı. Kurşunlu Han’ın restorasyonunu tamamlayarak işletmeye açılması için esnaflarımıza ihale edecek noktaya ulaştırıldı.
2017 yılı yatırımları çerçevesinde ise;
 Müze 2 etap teşhir ve tanzim işi 2017 yılı sonunda bitirilecek,
 Üç adet turizm danışma bürosu 2017 mayıs ayında hizmete açılacak,
 Etnografya Müzesi’nin projeleri kurul tarafından onaylandı, 2017 yılı içinde ihalesi yapılması planlanıyor,
 Payas Kalesi’nin onarım ihalesi yapılacak,
 Antakya Sokak Sağlıklaştırma Projesi’nin yapım işi ihale edilecek,
 Kırıkhan Kültür Han proje ve uygulaması yapılacak,
 Reyhanlı Kültür Han proje ve uygulaması yapılacak,
 Arsuz Turizm Merkezi imar planlarının yapılması halen devam ediyor,
 Samandağ Turizm Merkezlerinin imar planlarının yapılması halen devam ediyor,
 Hatay Turizm Stratejisi ve Eylem Planı temmuz ayında tamamlanacaktır.
Bunlar yapılırken bir yandan ilimizin yatak kapasitesini de artırıyoruz. Turizm yatırım belgesi alan ve yapımı devam eden 3 adet beş yıldızlı otel, 5 adet dört yıldızlı otel, 3 adet üç yıldızlı otel ile üç adet butik otelin tamamlanmasıyla mevcut olan 4638 yatak kapasitesine, 4098 yatak daha eklenecektir.
Tüm bu çabalarla önümüze gerçekçi hedefler koyarak 2023 yılının sonunda ilimizin ziyaretçi sayısının iki milyon olmasını, turizm işletme belgeli yerlerimizin yatak kapasitesinin 10.500‘e ulaşmasını hedefliyoruz. 2010 yılı için aşağı yukarı 118 milyon dolarlık turizm gelirinin de 2023 yılı itibariyle 500 milyon dolar olmasını hedefliyoruz.

Hatay’ın komşusu Suriye’de süregelen bir iç savaş var. Suriye’den ciddi bir mülteci göçü oldu ülkemize. Hatay’da kaç Suriyeli mülteci var ve bunlar ile ilgili yaşanan sorunlar hakkında bilgi alabilir miyiz?
Malumunuz olduğu üzere tarih boyunca bizim medeniyetimiz zorda kalan her toplumun yanında olmuş ve onlara insanlığın gerektirdiği her yardımı yapmıştır. Bu çerçevede bizim insanlığımıza sığınan bu insanlara da bundan farklı davranmamız beklenemezdi. Komşumuzda yaşanan sıkıntılardan ötürü ülkemizde geçici olarak misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimizin başta insani ihtiyaçları olmak üzere eğitim, sağlık, barınma gibi konularda her türlü ihtiyaçları Başbakanlığa bağlı Afet Acil Durum Merkezi aracılığı ile karşılanmaktadır.
2011 yılında Suriye’de başlayan iç karışıklık neticesinde yüz binlerce insan hayatını kaybetmiş, yaralanmış, milyonlarca insan da yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Bunun sonucunda yaklaşık 3 milyona yakın kardeşimizi Türkiye’de misafir etmekteyiz. Bu 3 milyonun yaklaşık 460 bin civarı ilimizde bulunmaktadır. Birlikte yaşamanın getirdiği ufak tefek de olsa sorunlarımız oluyor. Hatay, dünyada yaşanan kargaşaların, tartışmanın ve kavganın ortasında, dünya barışına model olabilecek değerlere sahip bir şehir. Bu değerlerden yararlanıldığı takdirde her türlü sorun çözülür diye düşünüyorum.
Hatay halkı da şu ana kadar Suriyelilere misafirperverlik örneğini en güzel şekilde göstererek kendisine yakışır bir şekilde tüm dünyaya kardeşlik dersi vermiştir.
Bu vesileyle son olarak sizler aracılığıyla yatırımcı ve iş adamlarımıza Hatay’ın sahip olduğu konum itibariyle sağladığı avantajları daha iyi değerlendirmelerini, kısa ve orta vadede çözüleceğini umduğumuz Suriye meselesinin gündemden düşmesi ile birlikte bu ülkenin yeniden inşasında ilimizin tüm sektörlerinin aktif rol oynayacağını göz önüne alarak yatırım hedeflerini buna göre planlamalarını tavsiye etmek isterim.
Ortadoğu coğrafyası ile geçmişten gelen tarihi, kültürel, ticari ve akrabalık bağlarının yanı sıra fiziki olarak da yakın olmanın getireceği imkânlarla girişimcilerimizin önemli fırsatlar yakalayacağını değerlendiriyorum. Her kültür ve inançtan izler taşıyan birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu topraklar; birkaç yıl içerisinde yine her anlamda zenginliğin odak noktası olmaya adaydır düşüncesindeyim.
Mozaik Dergisi’ne de bu fırsatı verdiği için teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

İlginizi Çekebilir

YENİ KARİYER YOLU: GİRİŞİMCİLİK

Son yıllarda, girişimcilik ve inovasyon kavramlarının giderek artan bir şekilde popüler olduğuna ve artan sayıda …

Bir cevap yazın

Watch Dragon ball super